page-header

Quantum

Quantum

Evrendeki her şey enerjidir.

“Evren, her an, bize yeni bir hayat vermeye, yeniden başlamaya, yeni fırsatlar yaratmaya, olayları mucizevi şekilde iyileştirmeye, tüm karanlığı aydınlığa ve sevgiye dönüştürmeye hazırdır.”
Marianne Williamson

“Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur o gerçeklik size ait olur. Bundan başka bir yol yoktur. Bu felsefe değildir. Bu fiziktir.”
Albert Einstein

Quantum hayatımızın her alanında var olan bir fizik gerçeği. Doğum ve ölüm hatta ötesi için var olan bir enerji kavramı. Kuantum fiziği atom altı parçacıkları inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalını bu kadar spiritüalizm ile birleştiren ise maddesel katı kuralları olan dünyadan çok farklı olmasıdır.

Quantum Deneyimi, tecrübelerinizin gerçekliğini, basmakalıp düşüncelerden çıkararak, mümkün olabileceğini asla düşünmediğiniz ve hayatınızı tamamen değiştirebilecek gücü yepyeni bir yolla öğrenmek, gözlemlemek.

Madde atomlardan oluşur, atom nötronlar, protonlar, çekirdekten. Peki çekirdeğin içinde ne var? İşte bu sorunun cevabı insanları çok şaşırttı. Çekirdeğin içinde “Kuark” adı verilen enerjiler var. Bu enerjiler sürekli titreşim halinde belirli frekansta sinyaller yayıyor.

Kuantum fizikçileri, evrendeki her şeyin, tamamen enerjiden oluştuğunu kanıtladı. Bir atomun altındaki parçacıklar incelendiğinde, uçsuz bucaksız saf enerjiden oluştuğu anlaşıldı. Evrendeki tüm parçalar, etkileşim halinde ve adeta görünmez iplerle birbirlerine bağlı. En küçük zerreden en büyük küreye kadar her şey iç içe geçmiş durumda. Hepimiz büyük insanlık ailesinin bir ferdiyiz, büyük bir enerji okyanusunda yüzüyor, evrensel enerji ile besleniyoruz. Bu enerjinin ana kanalı nefestir. Aldığımız nefeslerle, bedene burun yolu ile enerji gönderiyoruz.

Yaşam gücü enerjisi, bedende çakralar adı verilen bir dizi enerji sistemleri ile hareket ederler. Çakralar huni şeklinde olup, evrendeki sonsuz enerjiyi emerek, bedenimize yansıtır. Hepimiz kuyruk sokumundan, kafanın tepesine kadar 7 enerji merkezine sahibiz. Çakralar gözle görülmeyen güçlü elektrik alanlarıdır.

Çakralardan biri, ya da birkaç tanesi tıkanmış, veya dönüşü yavaşlamışsa, yaşam enerjimizin tam olarak şarj edilmeyeceğini – dolamayacağını söyleyebiliriz. Bunun sonucunda hastalıklar ve yaşlılık ortaya çıkar.

Çekim yasasının, “benzer, benzeri çeker” şeklindeki sloganı, bazı gerçekleri hemen dile getirmiş olur. İnsan dev bir mıknatıs gibidir, mıknatısın iki kutubu gibi işler; frekansı ile uyumlu şeyleri kendine çeker, uyumsuz olanları kendinden uzaklaştırır.
Düşüncelerimiz ile evrene sürekli mesajlar göndeririz. Bu düşüncelerin belirli frekansları vardır, bu frekanslar gidip, kendine en çok benzeyen frekans ile örtüşür. Bu şekilde bilincimizde ne tür düşünceler ve inançlar var ise, bu inançlara uygun deneyimleri hayatımıza çekeriz. İnanılan ve düşünülen şeyden kopulmadığı sürece, o şeyin gerçekleşme ihtimalini arttırırız. İster pozitif, ister negatif düşünce olsun odaklandığımız süre içersinde, bize yaklaşır.

Eğer sürekli yakınıyorsanız, yakındığınız şeyi kendinize çekersiniz, hatta korktuğum başıma geldi dersiniz. Olaylara karşı olumlu bir bakış açınız var ise, olumlu olaylar, ya da durumları kendinize çekersiniz ve onlar hayatınıza girer.

Farkındalıkla, boş ve anlamsız düşüncelerden uzaklaşıp, daha berrak düşünceler oluşturmayı, hayatınızı mükemmele taşımayı hedefleyebilirsiniz. Sınırlayıcı, kısıtlayıcı düşünce kalıplarını fark ederek, hayatınızdan çıkarıp, yerine güçlendirici, yapıcı inançlarınızı yerleştirip, hayatınızı, bu inançlarınız doğrultusunda şekillendirip, mutluluğu, bereketi ve sevgiyi yaşamınıza katabilirsiniz.